Alice Harikalar Diyarında isimli yapıt, büyükler tarafından o kadar tanınmasa bile ilk okul çocukları tarafından son derece bilinen bir kitaptır. Alice isimli kızın bir tavşan deliğinden yuvarlanması sonucu keşfettiği esrarengiz dünya, kötü kalpli kraliçesi, iskambil kağıdından oluşan askerleri, konuşan tavşanları ve envai çeşit karakteri ile ün yapmış bir dünya idi. Ta ki American McGee isimli yaratıcı bir korku konseptine sahip olan şahıs ortaya çıkana kadar.
Alice'in Harikalar Diyarı'nı alarak, korku öğeleriyle donatan American McGee, ortaya muazzam bir Kabuslar Diyarı çıkarmıştı. Kasvetli atmosferi, zombi vari iskambil kağıdı askerleri ve çirkin yaratıkları ile alışık olduğumuz Harikalar Diyarı'nın zıttı bir görüntü sergileyen McGee'nin eseri EA'nin de dikkatini çekmeyi başarmıştı. 2000 yılında çıkan ilk oyunun üzerinden geçen uzun sürenin ardından geçtiğimiz günlerde raflaradi yerini alan Alice Madness Returns ile psikopat katilimiz Alice geri dönüyor.


Biz Alice'i Böyle Bilmezdik


Alice Madness Returns ilk oyunun kaldığı yerden devam ediyor. Bilmeyenler için ilk oyundan ufak bir alıntı yapalım. Hatırlanacağı üzere ilk oyunun hemen başlarında, evde çıkan ani bir yangın ile Alice ailesini kaybediyordu. Yaşadığı bu kötü olayın ardından büyük bir tranvaya giren Alice, kendisini psikopata çeviren sürecide başlatmış oluyordu. İkinci oyunda ilk oyunun akabinde geçen olayları konu alıyor. Aldığı psikolog desteği ile kötü anılarını kafasından silmeye çalışan Alice, ne kadar çabalasa da bunu başaramıyor. İnsanların geçmişlerinin peşini bir türlü bırakmadığı gerçeği ile yüzleşen Alice, kendini bir kez daha kabusşar diyarının tam ortasında buluyor.


Alice Madness Returns ikinci oyunda da ilk oyundaki tarzını devam ettiriyor. Yani elimize geçirdiğimiz bıçağımızla önümüze geleni acımadan doğruyoruz. Madness Returns'te ilk oyundaki Cheshire isimli kedi bize eşlik ediyor. Cheshire'ın bize öyle büyük bir yardımı olduğunu söyleyemem ama arada bir işe yaradığını da belirtmeliyim. Oyunda sürekli olarak kullandığımız bıçağımızın haricinde karabiber öğütücüsüne benzer bir de taramalı tüfeğimiz bulunuyor. Tabi yapımdaki tek fantastik silahımız bu öğütücü değil. Yapımcılar oyuna bir çok benzersiz silah eklemiş. Eee oyunun geçtiği mekanla kıyaslarsak, elimizde normal silahların olması anormal bir durum olurdu. Neyse, oyundaki silah mekaniklerine değinmişken, upgrade olayından da bahsedelim.


Alice Madness Returns'te son derece basit bir upgrade sistemine yer verilmiş. Düşmanlarımızı öldürdüğümüz de ve etraftaki sandıkları kırdığımızda ortaya çıkan dişleri toplayarak bu dişlerle silahlarımızı upgrade edebiliyoruz. Fakat az önce de belirttiğim gibi Madness Returns'te ağırlıklı olarak bıçağımızı kullanıyoruz. Zaten düşmanlarla genelde yakın temas halinde, dar mekanlarda dövüşüyoruz. O yüzden kısa mesafede silah yerine bıçak kullanmak çok daha rahat oluyor. Zira, bıçağımızı kullanırken öyle zor kombolar yapmak zorunda değiliz. Sürekli aksiyon tuşuna basarak önümüze geleni lime lime edebiliyoruz.


Oyun da o yüzden öyle ahım şahım bir dövüş mekaniğinin olduğunu söyleyemem. Dövüşürken sürekli aynı komboları yapmamız bir süre sonra oyundan soğumamıza neden oluyor. Ayrıca kalabalık düşman gruplarına karşı odaklanma sistemininde oyunda bulunduğunu belirtmeliyim. Yani herhangi bir düşmanı seçerek tüm saldırılarımızı onun üzerine yöneltebiliyoruz. Unutmadan, Alice'imizin bir de "histeri" modu bulunuyor. Alice'in sağlığı azaldığında ekran siyah beyaz bir hal alıyor ve Alice önüne geleni tek hamlede yere seriyor. Karşımıza çıkan yaratıkları öldürdükçe can barımız tekrardan doluyor ve Alice eski haline, ekranımız da renkli haline geri dönüyor.


Alice Madness Returns aksiyon dozajının orta seviyelerde bulunduğu bir platform oyunu. Yani öyle salt bir aksiyon içerisine giremiyorsunuz. Ayrıca sık sık karşılaştığınız hoplama zıplama olayı da bir süre sonra kabak tadı vermeye başlıyor. Kısacası oyun kendisini fazlasıyla tekrar eden bir yapıya sahip.


Genel Yorum ve Ekstralar


Alice Madness Returns görsel açıdan öyle başyapıt kalitesinde bir oyun olmasa bile idare eder dereceden grafiklere sahip. Oyundaki kaplamalar, kan efektleri vs. çağımızın gerisinde kalmış. Mekan tasarımları ise grafiklere oranla çok daha iyi düzeyde diyebilirim. Oyunun arka planında kalan fon müziklerininde atmosfer ile uyumlu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.


Eğer platform tarzı yani atlamalı zıplamalı oyunlar hoşunuza gidiyorsa Alice Madness Returns'ü oynarken zevk alabilirsiniz. Ama bu tarz oyunlar hoşunuza gitmiyorsa piyasa da aksiyonu bol ilerleyişi kolay olan diğer oyunlara yönelmenizi tavsiye ederim. Unutmayın... Herkes Oyun Oynar!