Küçükken izlediğim belli programlar arasında halen unutamadıklarım ve yayınlanmasını istediklerim var. Bunların arasında Transformers ve Thundercats başı çekmekte. Tabi bir de, 80'li yılların unutulmaz Amerikan dizisi Knight Rider; bizdeki adıyla Kara Şimşek. Artık ne alaka bilmiyorum, birisi ayak üstü çevirivermiş sanırım. O zamandan bu zamana, film ismi çevirme olayında hiç ilerleme kaydedememişiz. Örnek isteyenler, vizyona giren filmlerin isimlerine baksınlar :) Neyse.. Yeni jenerasyon bu diziyi pek bilmez. David Hasslehoff, yani Michael Knight'ın maceralarını konu alırdı. Oldukça da eğlenceli zaman geçirirdim izlerken. Kafamı kaldırmadan, yaklaşık 20 dakika boyunca izlerdim. Dizileri fazla uzun sürmezdi. 20 dakika civarında olurdu. Michael'in en yakın dostu, "The Knight Industry Two Thousand" adındaki arabasıydı. Kısaca KITT. Sağa sola giden ışıklarıyla meşhur olmuştu bizde. Hemen taklitleri yapılıp abuk subuk arabalara asılmıştı. Heh, ne komikti o günler ya :)

Oyunun konusu, her zamanki gibi, yani bildiğiniz gibi. Kanun düşmanlarına, kötü adamlara 10 bölüm boyunca karşı koymak. Bunu da 15 değişik ortamda yapabiliyoruz. KARR adındaki, KITT'in benzeri ama kötü bir araba da baş düşmanımız olacak. Garth'ı da unutmamak gerekli. Onlar olmadan oyunun tadı tuzu olmazdı zaten. İşte konu böyle. Zaten başka birşey de olması beklenemezdi. Düşünüyorum da, bu dizinin oyununun yapılmasında aslında geç kalınmamış. Teknolojinin ilerlemesini beklemek ve ortaya daha adamakıllı birşeyler çıkartmak daha mantıklı olurdu. Sanırım öyle de yapmışlar. En azından 2 sene önce yapılıp da piyasaya çıksaydı, bundan daha iyi olamazdı. Dizinin de karizmasını resetlerdi.

Şimdi sorun bakalım bana, oyun beklediğim gibi çıktı mı? Aslında beklediğim gibi çıkmadı. Oyun piyasaya sürülmeden önce, resimlerine ve videolarına bakmıştım. Çok hoşuma gitmişti. Ama oyunu alıp kurduğumda, intro'nun ardından hayal kırıklığına uğradım. Nedeni ise, oyunun beklediğimden basit olduğunu görmemdi. Yani oyun gerçekten çok basit, baştan savma gibi yapılmış. İlk iki paragraftan oyunu öveceğimi sanmıştınız biliyorum ama öyle değil. Parmaklarım tuşlara basmak istemiyor kötü kelimeler yazarken bu oyun için ama mecburum. Tekrar söylüyorum, oyun oldukça basit yapılmış. Etraf boş, sadece verilen sıkıcı görevleri yerine getirmekten başka birşey yaptığınız yok. Bir iki zıplama, arabanın değişik modları, kayak modu, helikopterleri takip etme ve buna benzer minik değişiklikler var ama o da bir yere kadar. Bana dizinin havasını yaşatabilecek, aynı gazı verecek ve beni heycanlandıracak bir oyun lazım. Bu oyun böyle ise, kesin yarım kalmıştır ve beklemeden piyasaya sürülmüştür. Biraz daha uğraşılması gerekirdi.

Genel olarak grafikler iyi gibi gözükebilir. Ama dedim ya, yolda ilerlerken bile etrafın bomboş olmasına kafayı takıyorsunuz. En azından ben taktım. Ve ben eğer oyunun başında, bir şeye kafamı taktıysam, bir daha o oyundan hayatta zevk alamam. Bunda da öyle oldu. Ön planda aksiyonlar olurken, çevreye de bakarım ben. Etrafı seyrederim. Ama bu oyunda, yoldan ve etraftaki bir iki nesneden başka birşey görmedim. Dev bir futbol stadyumunda gibi hissettim kendimi. Arabanın grafiği güzel, poligondan fedakarlık yapılmamış, güzel çizilmiş. Diğer nesneler ve karakterler de öyle. Ana karakter detaylarında daha çok durulduğu belli, arka planda kalan yetim muamelesi görmüşlerde fazla detaya girilmemiş. Mekan çizimleri de iyi sayılır. Ama daha canlı olsalardı, gerçek olabilirdi. Çok geri plandaki binaları saymazsak, etraf bana çok boş geldi.

Seslendirmeler de değişik geldiler bana. Orjinal kişiler seslendirmemiş. Zaten David Hasslehoff nerelerdedir kim bilir? Belki de o seslendirmiştir ama ben sesinden tanımamışımdır bilmiyorum. Ha unutmadan, ben dizinin orjinalini izlerdim; birinin çıkıp, eski dizilerin dublaj olduğunu söylememesi için hatırlatma yapayım dedim. Müzikler de, öyle çok kaliteli, gaza getirici müzikler değil. Oyunun tarzına uygun olarak seçilmiş, bir iki parçadan oluşan değişik müzikler işte.

Kontroller falan oldukça basit. Tüm işlemler için kvalyeyi kullanıyorsunuz. Klavyedeki tuşlara basıyorsunuz ve mouse denen aleti de kullanabiliyorsunuz. Yaptıklarınıza da monitör denen alette rastlayabiliyorsunuz. Yani bu dediklerim size ne kadar tanıdık geldiyse, kontroller de o kadar tanıdık gelecektir.

Keşke oyun daha kaliteli olsaydı. Çok isterdim. Bir daha kimse bu dizinin oyununu da yapmaz. Ben yine de bitirdim oyunu. Çünkü bir kere başladım, yarım bırakmak olmazdı. Knight Rider fanatikleri, bundan başkasını bulamayacaklarından, denemelerinde fayda var. Eski günlerin hatrına deneyin arkadaşlar. Sırf, aksiyon oyunu olduğu için almak isteyenler varsa, başka bir oyun seçmeleri sağlıkları açısından daha yararlı olacaktır.