Her adventure oyunu yazımın bir köşesinde, bu tür oyunların zor bulunduğunu, bulduğumuz zaman alıp bitirmemiz gerektiğini söylerim. Düne kadar bu fikri savunuyordum ama artık aynı şeyleri düşünmüyorum. Midnight Nowhere (MN) ile tanıştığımdan beri, bir adventure oyununun ne kadar rezil olabileceğini görmüş oldum.

Fazla mı abartıyorum bilmiyorum. Oyunu sevecek birileri olacak mı merak ediyorum.

Konu olarak, seri cinayetler işleniyor oyunda. Onlarca cinayet, kimliği belirsiz birisi tarafından işleniyor. Biz, tuhaf bir kahramanız. Morgun birinde, ceset torbasından çıkarak oyuna başlıyoruz. İlk başta neyin ne olduğu belli değil. Aslına bakarsanız, oyunda ilerledikçe de, pek birşey anlamıyorsunuz konu hakkında.

Oyunda sadece mouse ile etrafa tıklayarak ilerliyorsunuz. Sol mouse tuşu ile etkileşime giriyorsunuz, sağ tuş ile de inventory açıyorsunuz. Inventory ekranın alt kısmında açılıyor. Kaydetme ve yeniden yükleme işlemleri için de, ESC ile menüye dönmeniz gerekiyor. Kontroller bu kadar. Oldukça da kolay.

Oyunun geneli zaten çok basit. Oyun aslında minik bölümlerden oluşuyor gibi. Mesela ilk başladığınız morg.. Buradan çıkmak için bir dizi işlemler yapıyorsunuz ve ardından da kendinizi başka bir odalar kümesinde buluyorsunuz. Çevreden birşeyler toplayarak ve bunları doğru yerlerde kullanarak, bir sonraki odalar kümesine geçiyorsunuz. Karşınıza çıkan bulmacalar bir hayli kolay. Zaten oyunun tam çözümü de 4 sayfa yer tutuyor. Oyun çok kısa. Hiç İngilizce bilmeseniz bile, 3-4 saatte oyunun bitmesi mümkün.

Açık konuşmak gerekirse, ben oyunu bitiremedim. Çünkü müdem kaldırmadı. Oyunda birçok hata var. Bu, tam çözümlerde de bahsedilen bir sorun. Mesela bazı şeyleri sırayla yapmak zorundasınız. Eğer yapmazsanız oyun çökebiliyor. Bir eşyayı, alakasız bir yerde kullanmayı denemeniz durumunda da oyun göçebiliyor. Bu oyunu oynamak için medyum olmak gerekli demek ki. Pek çok yerde, grafik hatası da görebiliyorsunuz.

Grafiklerden söz açılmışken, hemen anlatayım. Karakterimiz 3 boyutlu ama mekan 2 boyutlu. Klasik Syberia gibi işte grafikler. Ama çok kalitesiz. Karakter odun gibi. Baston yutmuş. Dönüşlerde falan, olduğu yerde kayıyor. Hareketlerinde estetik yok. Mimikler yok. Kalıp gibi birşey. Mekanlar da, detay seviyesi orta derecede ama ruhsuz tasarlanmışlar. Çevrede fazla şeyle etkileşime giremiyorsunuz. Girebildiklerinizle de zaten oyunu çözüp ilerliyorsunuz. Oyunda arada bazı video görüntüler izliyorsunuz, bunlar orta kalitede, olan biteni anlatan videolar.

Ses efektleri berbat. Karakter durup dururken iğrenç espriler yapıyor ve devamlı aynı cümleleri tekrar ediyor. Bir süre sonra çalan müzikten ve adamın söylediklerinden sıkılıyorsunuz. Bu bahsettiklerim dışında, oyunda fazla efekt de yok.

Oyun, orta düzey sistemlerin hepsinde çalışıyor. Zaten grafik detayı gibi birşeyi ayarlamak söz konusu değil. Çok az ayar değiştirme imkanı sunulmuş sizlere. Bu oyunu size tavsiye etmeyeceğimden, sistemle de bir sorununuz olmayacaktır :)

Midnight Nowhere, erarengiz konusu olan ama birşeye benzemeyen bir adventure oyunu. Ben direk sildim, oyunu da çöpe attım. Siz de bence Syberia 2 hayalleri kurup bekleyin. Hiç bulaşmayın bu oyuna. Ben de screenshot alabilmek için bir süre dayandım, sonra baktım ellerim titremeye başladı. Hemen kapattım. Bu tür oyunlar sağlığa da zararlı, söylemedi demeyin...