II. Dünya savaşı olmasaydı en çok hangi savaşın oyunu yapılırdı acaba? Ya da Naziler olmasaydı? Ben olsam Çanakkale destanının oyununu yapardım. Hep hayallerimde kalacak bu ütopya... Hal böyle olunca bir yerde tıkanıyor II.Dünya Savaşı konulu FPS oyunları. Adını sanını duymadığımız onlarca II.Dünya savaşını konu alan oyun çıkıyor. Çoğunu duymuyoruz, almıyoruz bile. Bu türden hiç şüphesiz oynadığımız en zevkli seriler Medal of Honor ve Call of Duty oluyor. Ama şöyle eskiye gidince Wolfenstein diye bir dev karşımıza çıkar ki ondan aldığım zevki yeni birçok oyundan alamamışımdır. Yapımda gerek silahların çeşitliliği gerekse atmosferi harikaydı. Bunda hiç şüphesiz ID gibi dev bir firmanın arkasında olması da yatmıyor değil. Uber Soldier ile ne alakası var demeyin bütün bunların. İşte Uber Soldier ile yapımcı II. Dünya savaşına farklı bir bakış açısı getirmeye ya da değişik bir Wolfenstein klonu ortaya çıkarmaya çalışmış da diyebilirim rahatlıkla.

Oyun Burut Software'in daha önceden Doom 3'e alternatif sunduğu (Gülmeyin :) Kreed'in grafik motorunu kullanıyor. Her ne kadar bir dolu yaygara koparıp, asılsız vaatlerde bulunmuş olsalar da olmayan yapay zekası ve 64kb teknoloji demolarından öteye de gidememişti Kreed. Merak etmeyin Uber Soldier o kadar felaket bir oyun değil. Yapımcı yine daha önceki oyunlarında olduğu gibi bir yığın vaat ile geri döndü vee bu sefer o kadar boş gelmediler. Dediğim gibi her ne kadar Kreed grafik motoru kullanıyor desem de eldeki motor baştan aşağı değişmiş durumda. Kreed'in motoru Uber Soldier ile X-TEND Engine adıyla geri dönüyor. Uber Soldier da en çok hoşuma giden ise karakterlerin 120 kemikli ve 5000 poligondan oluşması,Bu oyun esnasında askerlerin çok gerçekçi hareket etmesini sağlıyor. Animasyonları gerçekten çok güzel. Bunun yanında grafik motoru gerçekten çok güzel gözüküyor. Shader Model 2.0 kullanmasına rağmen SM 3 oyunlarında kullanılan kaplamalardan farklı değil. Ancak su efektini saymazsak. Sanki su değil civa! Bunun dışında yapımcılar güzel iş çıkarmışlar. Ayrıca yapımın çok hızlı bir tempoda ve akıcı biçimde ilerlediğini de belirtmem gerekiyor. Bu grafikteki bir oyunun takılmadan oynanması gerçekten çok güzel. Ama şöyle bir denge sorunu var ki akıllara zarar: Grafik ayarlarından her şey max da olmasına rağmen hiç zorlanmayan sistemler sadece Shadow opsiyonunu High'dan Very High'a çıkardığınız zaman resmen sistemi süründürüyor ki Soft Shadows gibi özellikler bile güncel yapımlarda bu kadar süründürmez. Bunu grafikteki eksi hanesine yazıyorum. Onun dışında patlama efektleri, fizik motoru gayet güzel.

Eğer Nazilerin II.Dünya savaşı sırasında yaptığı deneyler ve bunların savaşa etkisi üstünde yapılmış bir Wolfenstein şaheseri olmasaydı konu çok daha güzel gözükebilirdi. Uber Soldier'da Alman kuvvetlerinden Karl Stolz isimli askerimiz görev esnasında içinde bulunduğu asker konvoyunun pusuya düşürülmesi ve aracının havaya uçması ile hayatını kaybetmesini konu alıyor. Aslında hayatını kaybetmesi ona yeni bir başlangıç olarak geri dönüyor. Karl'ın bedeni artık kaçık Nazi bilim adamlarının elindedir. Karl'ın üstünde yapılan deneyler sonuç verir ve hayata geri döner. Ancak hayatı artık eskisi gibi olmayacaktır. Artık Karl'ın süper güçleri vardır. (Aslında bir tane süper gücü desek daha doğru olur.) Ama Karl bunların hiçbirini umursamaz ve onu bu hale getiren bilim adamlarına 'Kaderimle oynadınız ulen,bunun hesabını vereceksiniz' der ve intikam yemini eder. Karl'ın kalkanı artık Nazilerin korkulu rüyası olacaktır. Çatışmalar esnasında 'Time Shield' özelliğini aktif ettiğinizde 'Q' ile size gelen mermiler işlemiyor bir çeşit 'What is the Matrix' olayı gerçekleşiyor. Bu özellik aslında oyunun en eğlenceli yanlarından bir tanesi her ne kadar kullanımı çok kısa olsa da büyük çatışmalarda çok işinize yarayacak. Diğer her şey standart bir FPS oyunundan farksız.