X-Adamlar hakkında farklı bir giriş yapmak istiyorum. Fakat bunun pek de mümkün olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü onlar hakkında bugüne kadar neler yazılıp çizilmedi ki? Dünyanın belki en popüler kahramanları hakkında ne filmler, ne oyunlar geldi geçti. Son on yılda X-men'in popülaritesi Türkiye'de bir hayli artmış olsa da, onların tam 42 yıllık bir geçmişi var. Evet, bence de "Vaayy be". Bundan yaklaşık 42 yıl önce Jack KIRBY ve Stan LEE ( kendisini bilin bakalım nereden hatırlıyoruz?) tarafından yaratıldı onlar. Şuan bile X-men kendi özünden bir şey kaybetmeden, çizgi roman okurlarının gönüllerinde taht kurmaya devam ediyor... Bence böyle bir başarıya imza atmak her yiğidin harcı değil. Bu yüzden buradan Lee ve Kirby ustaları kutluyoruz. Ama ne yazık ki benim bildiğim kadarıyla güzel Türkiye'miz onların maceralarıyla piyasaya çıkışından 36 yıl sonra tanışabildi. Bu yüzden güzel Türkiye'mizdeki yayıncıları da buradan kutluyoruz :) Şimdi gelin size bilmişlik taslayıp onların geçmişinden bahsedeyim.
Var mı sizin gibisi?
Dünya onlarla ilk kez 1963 Eylül'ünde tanıştı. Avangers çizgi romanının bir sayısında boy gösteren kahramanlarımız, kısa sürede sevildi ve okuyucular tarafından benimsendi. Daha sonra kendi çizgi roman serisinin yapılmasına karar verildi. İsmi, Marvel'in kurucularından olan Stan LEE'ye göre "Mutant" olmalıydı. Fakat daha sonra Jim LEE'nin önerisiyle "X-men" daha bir karizmatik bulundu ve adının öyle olmasına karar verildi. Ayrıca X-men'le birlikte yine bir ilke imza atıldı. Yazar Jack KIRBY ve Jim LEE'nin öncülüğünde çizgi romanlar artık tek sayılık yerine uzun hikayeler devam edecekti. Yani X-men piyasaya ilklerle çıktı. Okuyucu da zaten eski tarzdan sıkılmış olduğu için, bu yeni komplike tarzı benimsedi ve X-men günümüze kadar ulaşan bir efsane haline geldi. Şimdi de biraz X-men'in kendi geçmişinden bahsedeyim...
Diablo'yu özleyenlere...
İlk X-men ekibi, Prof. Charles Xavier tarafından kurulmuştur. Kendisinin aynı zamanda bir mutant araştırmacısı olduğu pek çok kimse tarafından bilinmemektedir. Aslında kendisi de bir mutanttır. Hatta dünyanın en güçlü mutantları arasındadır. Yeteneği üst düzeyde telepatik-telekinetik güçlerdir. Hayatını mutantlar ve insanların barış içinde yaşayabilmesi için çalışarak geçirmiştir. Mutantlar ve insanlar arasında anlaşmazlıklar çıkabileceğini çok önceden fark etmiş, bunun için önlemler almıştır. Prof. X için ilk tehditi üvey kardeşi olan Cain Marko oluşturmuştur. Cain Marko daha sonra X-men'in en azılı düşmanlarından biri haline gelecek olan Juggernaut'tur.
Prof. X yetenekli gençler okulunu kurarken Cerebro'nun kendisine çok yardımı dokunmuştur. Cerebro herkesin bildiği üzere Prof. X'in güçlerini inanılmaz derecelere yükselten bir alettir. Prof. X Cerebro sayesinde okuluna alacağı öğrencileri belirlemektedir. İlk grup olan X-men'deki beş kişiye bu sayede ulaşmıştır. Prof. X onları eğitmiş, suçla savaşabilecek birer kahraman haline getirmiştir. Bu beş kişi bu günkü orijinal X-men olarak anılmaktadır. Daha sonra birçok kişinin katılımıyla X-factor ve X-force takımları da kurulmuştur. Hemen ardından X-men, Mavi Vuruş Gücü ve Altın Vuruş Gücü alarak ikiye ayrılmıştır. Ayrılmış olmalarına rağmen birçok macerada X-men tek bir takım olarak mücadele etmiştir.
Herkes kahraman olmak ister
Çizgi roman tarihinin en ünlü grubu ikinci kez karşımızda. X-men Legends bundan yaklaşık bir yıl önce piyasaya çıktığında büyük bir hayran kitlesi edinmiş, hatta geçen senenin en iyi RPG'leri arasında gösterilmişti. Hemen hemen her şeyi tam olan oyunun tek bir eksisi vardı, o da PC'ye çıkmaması. Birçok konsol oyuncusu oyunun keyfini çıkarırken, PC'ciler ise onlara imrenerek bakmak zorunda kaldı. Sonra X-men Legends'ın devamının yapıldığı haberi açıklandı. Oyun ayrıca PC için de çıkacaktı. Herkes nefeslerini tuttu ve oyunun piyasaya çıkacağı günü beklemeye başladı. Sonunda oyuna kavuştuk. Şükürler olsun :)
Oyunun konusu ise kısaca şöyle; X-men'in en eski düşmanlarından biri olan Apocalypse ortaya çıkıyor ve cümbüş başlıyor. Kendisi ilk mutant olup, ölümsüzlük özelliğine sahiptir. 5000 yıl önce Mısır'da doğmuştur ve dediğim gibi en azılı düşmanlardan biridir. Tabiî ki oyunun konusu bu kadar yüzeysel değil. Oyun boyunca birçok karakterle etkileşime girip, tanıdık düşmanlarla karşılaşıyoruz. Ben konudan çok bahsedip, oyunun tadını pek kaçırmak istemiyorum. Eminim oynarken sizin keşfetmeniz daha keyifli olacaktır. Ama oyunun konusu temel olarak bu.
Paylaş