Kumarbaz
Kumarbaz; genç, iyi eğitim görmüş, soylu birisinin tek umudunu rulete bağlamasının romanı... "Sermaye biriktirme yeteneğinden yoksun olan Ruslar, ellerine avuçlarına geçeni de bir çırpıda har vurup harman savururlar..." diyor romanın kahramanı... Çok kolay kazanan çok kolay kaybetmekten korkmayacaktır ve de çok kolay kaybeden yeniden kolayca kazanmak isteyecektir... "Para sayesinde sizin gözünüzde bambaşka bir adam olacağım." dediği sevdiği kadından her kumar salonunda biraz daha uzaklaşan zavallı kumarbaz.. "Bırakmasına bırakacağım kumarı ama... eğer yitirdiklerimi geri alabilirsem." diyor Aleksi İvanoviç.. Hayatında da en az kumar oynuyor gibi risklere açık... Kazanma ve kaybetme arasında gelip giden bir hayat ve ne yazık ki zamanın akıp gitmesi... Yazarın usta kalemiyle öyle bir hale geliyorsunuz ki kendinizi kumar masasının başında bir taraftar olarak yakalayıveriyorsunuz... "Haydi, oyundan çekil artık!"
"Sakın, 'zero'ya oynama!..."
Yazar: Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
Yayınevi: Mavi Yelken Yayıncılık
Basım tarihi: Ağustos 2001
Kategori: Dünya Edebiyatı / Kla***ler
<b>Özeti :</b>
Alexis Ivanovitch, 25 yaşında, insanlarla gayet iyi iletişim kurabilen, deneyimli bir özel öğretmendir ve Almanya’da bir kaplıca kasabası olan Rulettenberg’te tatil yapmakta olan Rus bir ailenin çocuklarının eğitiminde görevlidir. Ailenin reisi, Çar ordusundan emekli General, zengin bir Fransız olan De Griers’e borçludur ve borcunun bir kısmını ödemek için Rusya’daki varlığını ipotek ettirmiştir. Rusya’da bulunan ve çok büyük bir servetin sahibi olan hasta halasının ölümünü beklemektedir. Böylece bir Fransız soylusu olan Matmazel Blanche ile evlenip Fransız sosyetesine girmeyi planlamaktadır. Alexis ise General’in üvey kızı olan Polina’ya umutsuz ve bir o kadar tutkulu bir şekilde aşıktır. Çocukları gezintiye çıkardıkları zamanlarda uzun uzun sohbet ederler. Polina’ya her fırsatta aşkını dile getirir ve belli eder. Polina da bu durumun farkındadır, fakat ona karşı kayıtsız, soğuk ve aşağılayıcı tavırlar sergiler. Alexis ona hizmet edeceğine ve ne isterse yapacağına dair söz verir. O kadar gözü kararmıştır ki, Shlangenberg’e yaptıkları bir gezi sırasında Polina’nın onun kendini uçurumdan atmasını istemesi halinde o anda atabileceğine dair yemin etmiştir. Aksine Polina’nın ona karşı kayıtsız haller alması Alexis’i deli etmektedir, ama bir o kadar da her geçen gün Polina’ya daha çok aşık olmaktadır. Polina’nın paraya ihtiyacı vardır. Alexis’e bu durumu söyler ve ondan para bulmasını ister. Alexis rulet masasına geçer ve Polina’nın ihtiyacı olan paranın bir kısmını kazanmayı başarır. Fakat Polina parayı bulması halinde söz verdiği gibi neden bu paraya ihtiyacı olduğunu ona söylemez. Bir gün yine beraber gezerlerken Polina, Almanya’nın ileri gelenlerinden olan Baron ve Barones’i görür. Alexis’in ona karşı sevgisini ölçmek ve biraz da eğlenmek istediğinden ona bu ailenin yanına gidip Baron’u düelloya davet etmesini söyler ki bu böyle bir aristokrat aileye karşı saygısızca bir harekettir. Bunu duyan General itibarının sarsılacağını düşünerek Alexis’i çocukların eğitmenliği görevinden kovar. Daha sonra beklenmedik bir şey olur. General halasının -büyükanne diye de anılır- ölümünü bildiren telgrafı beklerken halası sapasağlam çıkagelir. Doktoru ona kaplıcaları ziyaret etmesini söylemiştir. Büyükannenin General’in De Griers’e olan borcundan ve Matmazel Blanche’nin General’e kalacak olan servete konmak için etrafında dolandığından da haberi vardır. Kendisinin ölümünü uman General’e mirasından beş kuruş koklatmayacağını söyler. Büyükanne, Alexis’i çok sevmektedir ve ondan şehirde kendisine yardımcı olmasını ve yanında durmasını ister. Bir gün otelin kumarhanesini gezerken büyükanne Alexis’ten rulet oynamayı öğretmesini talep eder. İlk başlarda çok büyük miktarlarda para kazanır ve kendisini durduramaz. Tekrar tekrar oynar, fakat daha sonraları şansı yaver gitmez, kazandığı paraların tamamının yanı sıra, kendi parasından da çok büyük bir kısmını kaybeder ve Rusya’ya geri dönmeye karar verir. Daha sonra odasına döndüğünde Polina’yı görür. Polina ona De Griers’in şehri terketmeden yazdığı mektubu gösterir. De Griers de Polina’ya aşıktır ve Polina’nın kendisine bağlanmasını sağlamak için babasının ona olan borcunun bir kısmını bağışlamıştır. Ancak Polina’nın tek istediği babasının ona borcu olan 50 bin rublelik parayı bir şekilde bulup onun yüzüne fırlatmak ve ondan kurtulmaktır. Bunu duyan Alexis soluğu rulet masasının başında alır ve cebinde kalan son parayla oynamaya başlar. Şansı hiç olmadığı kadar yaver gitmiştir ve o anda gözü hiçbir şey görmemektedir. Bütün kazandığı parayı tekrar sürmüş ve tekrar tekrar kazanmıştır. Nihayet aklını başına toplayıp görülmemiş derecede büyük bir miktar olan 200 bin rulet kazandığını fark edince masadan ayrılmıştır. Kazandığı parayı ***ürüp Polina’ya vermek ister. Polina ise gurur meselesi yapar ve Alexis’in de De Griers gibi onun sevgisini para karşılığında kazabileceğini düşündüğünü sanır. Ama Alexis bunu gerçekten onu sevdiği için yapmıştır. Polina ertesi sabah odayı terk eder ve aile dostları olan ve Polina’ya aşık bir başka kişi olan Bay Astley’in yanına gider. Bu ikili daha önceleri de bir araya gelip, dertleştikleri olur ve Polina’nın son olanlardan sonra ona gitmesi Alexis’in Polina’nın Astley’e aşık olduğu konusundaki şüphelerini artırır. O günden sonra Polina hayata küsmüş, karamsar bir havaya bürünmüş ve hastalanmaya başlamıştır. Bay Astley ise bütün olanlar için Alexis’i suçlar. Daha sonra olaylar hiç beklenmedik şekilde gelişir. General’in büyükannenin mirasından beş kuruş alamayacağını öğrenen Matmazel Blanche , General’i bırakıp Paris’e dönmeye karar verir ve giderken de ruletten büyük bir para kazandığını öğrendiği Alexis’i de kazandığı paralarla onunla birlikte Paris’te lüks bir hayat geçirmeye davet eder. Alexis artık eski Alexis değildir, artık duymayan, işitmeyen, hissetmeyen bir kişi haline gelmiştir ve Blanche’ın bu teklifini kabul eder. Ne yaptığından, niye yaptığından kendisi de emin değildir. Paralar suyunu çekince Almanya’ya geri dönüp tam bir sefil hayatı yaşamaya başlar. Eline geçen her kuruşu tekrar büyük paralar kazanmak uğruna rulete yatırmaya başlar. Bir kumarbaz oluverir. Bir gün bankta otururken Bay Astley ile karşılaşır. Eski günlerden konuşmaya başlarlar. Polina’dan konuşurlar. Polina daha sonraları bayağı hastalanmıştır ve İsviçre’de Bay Astley’in kız kardeşlerinin yanında kalmaktadır. Alexis ise Bay Astley’in kendisinin bu perişan halini görmek için oralara kadar gelip onunla karşılaştığını düşünmektedir. Oysa ki Polina yalnızca onu sevmiştir ve Astley’i oraya onu görmesi, duygularını, düşüncelerini, umutlarını, anılarını ciddi bir şekilde öğrenip kendisine aktarması için bizzat o göndermiştir. Ama Alexis için her şey çok geçtir. Onu bu durumdan kurtarıp eski günlere dönmesini sağlayacağını düşündüğü tek şey vardır: rulet.
Paylaş