Ali Dürüst, Habertürk TV'de bir programa konuk oldu. Dürüst, Fatih Terim ile yolların ayrılmasını değerlendirdi. İşte Ali Dürüst'ün açıklamaları:

'Yönetim Galatasaray'ın sigortasıdır'


"Neden olduğunu anlamadığım bir seçim yaşadık. Seçimden 2 ay sonra da şekil olarak da karar olarak da yanlış bir şey yaşandı. Biz yönetimde olsaydık bu aşamaya gelmezdik. Yönetim Galatasaray'ın sigortasıdır. Bu aranızda konuşulur. Bir karar alınıp oraya gidilmez. Teknik direktör masaya geldiği takdirde iş bitmiştir. Tabii ki çalışanınızla sorun olacak. Zaten bunu çözmek için oradayız. Yönetim, bunun kulübe çok zarar verdiğini düşündü. Galatasaray namağlup olarak yarışa devam ediyor. Şampiyonlar Ligi'ne bakarsanız sadece 3 puan kaybettik. Bu idari bir karardır. Zamanlama olarak da şekil olarak da yanlıştır.

Federasyondan teklif geldiği gibi bu işi bitirmek daha doğru olurdu. Ama dünyanın da sonu değil. Büyük takımın hocasının konsantrasyonu kendi takımında olmalı. Milli Takım tabii ki önemli ama kendi menfaatimizi düşünmek zorundayız. 2 sene kontrat yapmıyor diye işine son veremezsiniz. Ama Milli Takım'a gitmesine izin vermeyebilirsiniz. Siz hocanıza izin vermezseniz bir mesaj vermiş olursunuz. "Biz seninle uzun vadeli çalışmak istiyoruz" demiş olursunuz. Federasyonla olan süreci iyi idare edemedik. Fatih Terim kurumsallaşmanın mihenk taşıdır. İyi bir profesyoneldir. İsminin öne çıkmasının sorun olmaması lazım. Şovun sahibi teknik kadro başta olmak üzere oyuncularımız. Yöneticiler gündemdeyse bu sıkıntılı bir durumdur.

'Dünyanın sonu değil'

"Galatasaray'ın değerlerine uymama" maksadını aşmış bir ifade. Ben hocayla 8 sene beraber çalıştım. Her şeyi ona söyleyebilirsiniz. Ama Galatasaray'daki değerler konusunda sorgulayamazsınız. İletişim kopukluğu vardır. Bunu da yöneticiler üstlenmelidir. Ama şu da var... Başkan, yönetim; istediği kişiyle çalışabilir. Kurumsal açıdan bakarsak başarı var. Hiyerarşik bir sıkıntı da yok. Sportif başarı gelir geçer. Esas olan örf-adete bağlı olarak Galatasaray'ı Galatasaray gibi yönetmektir. Dünyanın sonu değil. Karamsarlığa kapılmamak lazım.

Bu uyumsuzluk 2 ayda mı çıktı... Biz hocamızın ceza aldığı günleri atlattık. Büyük sıkıntılar yaşadık yani. Hep beraber atladık. Bu sene sportif olarak başarılı olmamız da şart değildi. Yapılanacaktık. Günlük başarıya endeksli bir kulüp oluyoruz. Biz 13 sene şampiyon olamayıp UEFA Kupası'nı almış bir takımız. Bunlar sorun değil. Şartlar böyle oluşmuştur. Belki yanlış yönlendirmeler de olmuş olabilir. Başkan da böyle bir şey istemiyordu. Şu son dönemi iyi idare edemedik. Bundan sonra daha iyi olur umarım. Hayat devam ediyor. Bir günde alınmış bir karar değildir herhalde. Daha evvelden alındıysa planı da yapılmıştır. Medya gündemin ilerisine geçti, yönetim geçemedi. İyi yönetilemedi."