"Uyanıklık ve rüya arasındaki noktadayım. Bir yol geride bıraktığım dünyama, diğeri ise... Diğeri ise gölgelerin hüküm sürdüğü bir yere. Bilinen ve bilinmeyenle, kesinlik ve şüphenin arasında, hangisini seçeceğim aşikar gözüküyordu. Aklı başında olan biri hemen arkasını döner ve kendi bildiği dünyaya gider, ne öğrendiğini unutur ve mutlu bir cehaletlik içinde de hayatını yaşamaya devam ederdi. Ama aslında çok geç. Bu yolculuğa ilk adımımı attığım zaman kararımı çoktan vermiştim. Artık geri dönemem. Dönüm noktasındayım. Ama benim için sadece bir yol var. Bu sözlerimin bir gün, başkasına yol göstermesini ümit ederek ayrılıyorum. Bunu kim okursa, yolun açık olsun. Eğer benim izimden gitmek istersen, beni ara." � Brian Westhouse

Static (Parazit) ve Wire (Ağ)

Şu sıralar bizim dünyamızda (Stark) bir parazitlik söz konusu. Oyun boyunca bu kelimeyi göreceksiniz. Şimdiden açıklayalım da konuyu çok daha net anlayalım. Bu parazit dünyamızdaki teknolojiyi yavaş yavaş bozmaya başlamış. Televizyonlar, radyolar bozuluyor, cep telefonlarıyla konuşurken acayip sesler çıkıyor, yolda giden araçların frenlerinde arıza çıkarak kazalar oluyor... Peki nedir bunun sebebi? Bu saldırının merkezi neresi olabilir? Yer yüzünde bir yer mi yoksa rüya aleminde olan bir şey mi? Zoé, bence ikinci şık doğru gözüküyor. Ya sence Zoé? Zoé: "Hahaha hatta hehehe. Arkadaşlar şu şahsı en yakın sanatoryuma alalım lütfen."

Casablanca 2219

"Artık hiç bir şeyden zevk almaz oldum. Okuyorum, ama okula gitmek istemiyorum. Her gün evde aylak aylak oturuyorum. Sonra dışarı çıkıp geziyorum ve tekrar eve geliyorum. Evde ufak tefek partiler veriyorum. Ertesi gün iste bir önceki günün kopyası. Aslında ben, artık ne istediğimi bilmiyorum..." - Zoé

İşte karşınızda Zoé Castillo. Bu genç kız hayatının baharında ama gelin görün ki şu sıralar bunalım takılıyor. Hayatında hiç bir yenilik yok. Her gün aynı şeyler. Bu durumdan o da çok sıkılmış olacak ki hep o eski Zoé'yi yani herkese yardım eden, insanlarla haşır neşir olan, neşeli ve eğlenceli halini arıyor. Bunun yanında aslında ne istediğini de bulup artık ona göre hareket etmek istiyor. Annesi ise 15 yıl önce hayatını kaybetmiş. Babası ile yaşıyor. Ama o da sık sık seyahate çıktığı için çok görüşemiyorlar.

Gel gelelim Wire yani Ağ'a. Ya da bir başka deyişle insanların cep telefonlarıyla bağlı oldukları şeye. Bunu kimlik numarası gibi düşünebilirsiniz elbet. Başınız belaya girmesin sakın. Polis çok hızlı. Yerinizi anında tespit edebilir. Ama bunu engellemenin de bir yolu var. Evet, tabi ki yasadışı. Siz ne zannettiniz ki?

Bizim Zoe bir gün televizyonun başında, parazit ile ilgili haberleri izlerken bir de ne görsün? Karla kaplı bir mekan, uzak mesafede bir ev ve ufak, elinde oyuncak bebeği olan bir kız ondan yardım istiyor. Tabi Zoe bu. Ne düşünebilir ki bu konuda? Araya sokulan bir reklamdır diyip geçmesine rağmen yine de bayağı bir şaşırıyor ama monoton hayatına kaldığı yerden de devam ediyor.

Zoé! O'nu bulmalısın... O'na yardım etmelisin...

Paraziti takan kim? Jimnastik salonuna gitmek daha önemli onun için. Zaten her seferinde geç kalıyor. Hocasına bile illallah dedirtecek. Nitekim ilerleyen vakitlerde öyle oluyor. Onun burdaki rolü sadece size dövüşmeyi öğretmek. Aylak Zoe spora gitmeden önce en yakın arkadaşı olan Liv (Olivia)'e uğruyor (uğrayıp uğramaması size bağlı) ve tam yanına yaklaşacakken tepedeki plazmada yine televizyon izlerken karşısına çıkan kız ona sesleniyor. "Liv benim gördüğümü sen de gördün mü?" diye soruyor ama nafile. Buradan spor salonuna doğru gidiyoruz artık. Salonda işi biten Zoe tam çıkacakken ne görsün? Duvardaki plazma ekranda yine o kız! Ama bu sefer ki biraz farklı. "April'ı bulmalısın, ona yardım etmelisin Zoe" diyor ve artık bizim kıza yüksek miktarda adrenalin veriyor...