Oyunumuz konusunu 1982'de Evil Dead ile başlayan, 1987'de Evil Dead 2: Dead by Dawn ve 1993'te Army of Darkness ile devam eden oldukça popüler bir korku film üçlemesinden alıyor. Evil Dead bugün bile fragmanını gördüğümde gülmeyle karışık içimin ürperdiği yegane korku filmlerinden biridir. Ayrıca, serinin yapıldığı yıllara dikkat edecek olursanız ve eğer bu seriden bir veya birkaçını seyrettiyseniz ve de iyi bir gözlemciyseniz Duke Nukem 3D ve Blood gibi oyunlarda gördüğünüz birçok fikrin nereden çıktığını farkedeceksiniz. Bunun gibi birçok nedenle Heavy Iron Studios oyunu duyurduğunda sanırım dünyadaki diğer birçok hayranı da benim gibi heyecanlanmışlardı. Oyunu takip ettik, web sitesinden gelişmeleri izledik, screenshot'larını inceledik ve en sonunda 2 CD'lik PC sürümü elimize geçti (oyunun Playstation ve Game Boy Advance sürümleri de var). Oyunu bir PC oyuncusu olarak kısaca değerlendirmeye çalışacağım. Neden "kısaca" dediğimi de aşağıdaki satırları okuyunca anlayacaksınız :)

Hikaye, Ash ile Jenny'nin orman evine geri dönmesi (Army of Darkness'tan sonra) ve buradaki kesik elin teybin düğmesine basmasıyla tekrar başlıyor. Jenny kaçırılıyor ve Ash de bulmak için yaratıklarla dolu ormana girmek zorunda kalıyor. Hail to the King 3D action/adventure türünde bir oyun. Aslında görebildiğim! kadarıyla adventure kısmı haritada sağda solda dolaşıp bazı bulmacalardan öte birşey değil. Action kısmı da size yeni bir Tomb Raider veya Indiana Jones oyunu gibi bir izlenim vermesin. Oynanış tarzı açısından oyun Resident Evil'e çok benziyor olsa bile, kalitesi Playstation sürümü emülatörle oynanan Resident Evil'in yanına bile yaklaşamıyor. Oyun 3D, fakat bu 3D kısmı sadece kontrol ettiğiniz karakter ve yaratıklardan oluşuyor. İyi sayılabilecek çevre grafikleri arasında belirlenmiş alanlarda hareket ediyor ve yaratıklarla savaşmaya çalışıyorsunuz.

Her alanda bir veya daha fazla sabit kamera açısı var. Açı kontrol ettiğiniz Ash'in alanda bulunduğu bir veya birkaç yere göre kendiliğinden değişiyor. Bir dövüş ortasında o "gizli :)" çizgiyi geçtiğinizde amanın ne oluyor demeye kalmadan kendinizi sahneye farklı bir açıdan bakıyor buluyorsunuz. İlk bakışta bunda fazla bir problem yokmuş gibi gelse de kontrollere yeni yeni alışmaya başladığınız daha ilk sahnede hemen karşınıza çıkan yaratıkla dövüşürken oluverince neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz. Neyse ki oyundaki yaratıklar fazla zeki değil ve tabanca veya shotgun'la nereye ateş ederseniz edin mutlaka vuruluyorlar.

Tabanca ve shotgun deyince oyundaki silahlar ve inventory ekranından da biraz bahsedelim. Ash'in favori silahı koluna sabitlediği elektrikli testere (chainsaw). Oyuna başladığınızda Ash'in sağ kolunda deposu dolu chainsaw, sol elinde ise balta bulacaksınız. Chainsaw yakıtı bittiğinde çalışmadığından klavye tuşlarıyla zamanı geldiğinde açıp, işiniz bittiğinde kapatmalısınız (Müziklerin stereo veya mono oluşu dışında oyunda kendinize göre ayarlayabildiğiniz tek şey klavye kontrolleri. Mouse'un sol ve sağ tuşları da sol ve sağ elinizdeki silahları kullanmanıza yarıyor, ancak bu tuşların görevini değiştiremiyorsunuz). Tabancanızı kullanmak için önce mermi, shotgun için de silahın kendisini ve mermilerini bulmalısınız. Inventory kısmı ise birkaç bölümden oluşmuş. O anda bulunduğunuz yeri gösteren bir harita, taşıdığınız eşyaları birleştirebileceğiniz veya kullanabileceğiniz eşya kısmı ve bulduğunuz yazıları okuyabileceğiniz bölümden oluşuyor.

Yukarıda da yazdım, oyunda müzik kalitesi ve klavye kontrolleri dışında bir ayar yapma şansınız malesef yok. Grafik çözünürlüğü 640x480'de sabitlenmiş. Her ne kadar 3D kalitesi, çözünürlük ve kamera açılarını eleştirsek de oyunun en iyi yönü bu grafikler. Kalite olarak bunun hemen ardından da müzikler geliyor. Müzikler .wav formatında ve sabit diskte yaklaşık 180 MB'lık yeri dolduruyor. Ash'in seslendirmesini de filmin başrol oyuncusu Bruce Campbell'in yaptığını ayrıca belirtmeliyim.

Oyunun aksiyon dozu gerilim veya heyecan yaratacağına sıkılmanıza neden oluyor. Bazı sahnelerde öldür öldür bitmeyen o kadar çok yaratık saldırıyor ki koşarak uzaklaşmanın daha heyecanlı olduğuna karar veriyorsunuz. Filmlerini seyreden ve beğenen biri olarak Evil Dead serisinin Hail to the King'den çok daha iyi bir oyunu hakettiğini düşünüyorum. Oyunun diğer platformlarda çıkan sürümlerini bilemiyorum, ancak PC sürümünü kötü bir Resident Evil kopyası olarak nitelendirebiliriz.