Mersin'
in tarih sahnesine çıkışı 19. yüzyılın ortalarına rastlmaktadır. Bu dönemde henüz bir köy olan bölge, göçmen bir Türkmen aşiretine ev sahipliği yapıyor ve adını da bu aşiretten alıyor.

Genel bilgi


Mersin'in tarih sahnesine çıkışı 19. yüzyılın ortalarına rastlamaktadır. Osmanlı tarihinde küçük bir kumluk kasaba olarak belirtilir. Kıyı köylerinde soyları "Hititler"e kadar dayanan, Osmanlı döneminde Lazkiye'den gelip yerleşen, sadece tarım ve balıkçılık ile uğraşan Arap kökenli halk yaşamaktadır. Hayratlarında fakirlere dağıtılmak üzere yaptıkları "keşkek"e benzer 'hrisi çorbası' çok lezzetli ve meşhurdur.
Süveyş Kanalı'nın inşaatında kullanılan kerestenin de Mersin'deki kızılçam ormanlarının sevkedildiği düşünülmetedir. DP döneminde yapılan Limanla birlikte, Mersin hızla, Çukurova’nın tarım ürünlerinin ihraç edildiği bir liman ve ticaret merkezi haline gelmiştir.
"Türkiye'nin en yüksek ikinci gökdeleninin" (Mertim Kulesi: 177 metre) bulunduğu Mersin Devlet Opera ve Balesi'nin bulunduğu 4. kenttir.
Uzun yıllar Mersin adı ile tarih sahnesinde yer alan kent daha sonra isim değişikliğine uğramış ve İçel olmuştur. 2002'de merkez ilçesi olan Mersin'in adını tekrar almıştır.
Mersin ilinin ilçeleri; Anamur, Aydıncık, Bozyazı, Çamlıyayla, Erdemli, Gülnar, Mut, Silifke, Tarsus, Akdeniz, Mezitli, Toroslar, veYenişehir dir. (Son dördü metropoliten ilçe.)


Tarım


2004 yılı verilerine göre Mersin'de arazi varlığının takriben yüzde 50'si orman ve fundalık arazi yüzde 25'i işlenen arazi, yüzde 4 civarı çayır ve mera, geri kalan araziler ise yerleşim alanı veya tarıma elverişsiz alanlardır.
Ormanlık alan 840 hektardır. Mersin'de üretilen Anamur muzu dünyaca ünlenmiştir. Mersin merkezde kayısı, ceviz, kiraz, şeftali ve sebze yaygın olarak üretilirken, Batı Mersin'de Anamur ve Bozyazı bölgesinde Muz, Çilek ve erik, Gülnar bölgesinde nohut, buğday, arpa, Silifke'de çilek yaygın olarak yetiştirilir.