Trabzonspor şov sürüyor... Hollanda´dan yenilgisiz dönen Bordo-Mavililer, taraftarıyla buluştuğu maçta Maastricht´i 6-0 mağlup etti. Takım, “Hazırız” mesajı gönderdi, 15 bin futbolsever adeta mest oldu.



STAT: Avni Aker
HAKEMLER: Bülent Birincioğlu, Fatih Doksanoğlu, Uğur Baş
TRABZONSPOR: Sylva (Dk.46 Tolga), Serkan (Dk.46 Tayfun), Song (Dk.46 Giray), Egemen, Cale (Dk.65 Ferhat), Tjikuzu, Selçuk (Dk.65 Zafer), Colman, Barış (Dk.46 Alanzinho), Engin, Umut (Dk.46 Gökhan)
MAASTRİCHT: Boffin, Tobiasen (Dk.75 Ritswen), Haastrup, Linssen (Dk.75 Voorjans), Esajas, Castellana, Spasojeviç, Hijfte, Brüls (Dk.59 Kerem), Faty Papy (Dk.59 Daemen), Kulga
GOLLER: Barış (Dk.10), Umut (Dk.34), Engin (Dk.51), Alanzinho (Dk.62), Colman (Dk.89 ve 90+1)
SARI KARTLAR: Esajas, Castellana (Maastricht)

Taraftarın önünde ilk, lig öncesi son sınav olduğu için, ciddiyetin tavan yapması gerekiyordu, öyle de oldu. Broos zaten işini ciddi yapan bir teknik adam. Dolayısıyla ekstra bir meziyet gibi durmadı. Kaldı ki bir de büyük avantajı vardı. Dağıtılan kadro listesinin yedek bölümünde yazan isimlerlerle ilk onbirdekilere yer değiştirelim: Sylva’ya Tolga, Serkan’a Tayfun, Song’a Giray, Cale’ye Ferhat, Tjikuzu’ya Ceyhun, Selçuk’a Alanzinho, Barış’a Zafer, Umut’a Gökhan tercih edilse kim itiraz eder? Ciddiyetten söz ettiren neden, rakip ve skora karşın temponun 90 dakika süreyle aynı olması.
Gençlik yıllarımızın ünlü reklamındaki gibi, yoktu “aslında birbirlerinden farkları” ama tercih nedeni olmanın hakkını vermek gerekiyordu. Barış bir ara gevşetmeye kalktı, “ıslığı yedi” kendine geldi. “Bin nasihat, bir musibet” yani. “Gençtir olur böyle şeyler” işi değil bu. “Gençsen ve böyle bir şansı bulmuşsan değerlendireceksin...” Budur işte! Ama hakkını verelim 10. dakikada Engin’in daha çok kaleye şutu andıran “pasımsı” vuruşunda topu takibi ve filelere gönderişi 10 numaraydı: 1-0.
Bu tür maçlarda gözler genellikle yenilerin üzerinde olur. Onlar daha bir dikkatle izlenir. Gördük ki Engin’e dikkat etmeye pek gerek yok. Kendini zaten gösteriyor. Tjikuzu, sade oynuyor. İlk müdahalelerde ve top kullanmada garantici ama daha bir zorluk çekeceği rakibe karşı da izlemek gerek, net yargı için. İlk onbirdeki iki yeni böyle. Eskilere gelince: Colman, futboluyla “ilk beni anlatın” der gibiydi. Müthiş paslar... Hele Umut’a 35. dakikada 35 metrelik bir pası vardı ki, Umut da hakkını verdi. Kalecinin üzerinden aşırtarak topu filelere göndermesi, bir keyif vericiydi ki, mest ettiler tribünleri: 2-0.
Maastricht’teki Trabzonsporlular’ı da izledik dikkatle. Faty Papy’i tutuk gözükse de biliyorduk. Brüls’e daha fazla baktık. Çok şey yapmak ister gibiydi. Az iş yaptı, 2. yarının başında Cale’ye bir patladı, alkış aldı. Fuat Çapa, ikisini de erken aldı oyundan. Ama 20 numaralı Hijfte, “Beni de ihmal etmeyin” der gibiydi. Trabzonspor’un eskilerine 2. yarıdan devam. Alanzinho, bıraktığı yerden devam... Engin’i 52. dakikada kaleciyle baş başa bırakıp topu 3. kez kaleye göndermesini sağladığı pası kendi klasiği. 3-0.
Gökhan Ünal, bir kanat oyuncusu gibi taşıdı 62. dakikada. Daha 61. dakika gösterileri henüz tamamlanmamıştı yani. Alanzinho’ya dokunmak kaldı: 4-0.
Yenilerden Zafer Yelen ve Ferhat 35 dakika sahada kaldılar. Ferhat, Cale’den biraz daha ofansif. Önünde Alanzinho gibi rakip savunmayı çıldırtan biri varken bile hücumu düşünüyor. Zafer Yelen bileklerine hakim, ancak ağır kaldı.
Son 20 dakikada Trabzonspor maçın mutlak hakimi oldu. Özellikle Colman başta olmak üzere rakip kaleyi adeta bombardımana tuttular, birkaç kez direk, çoğunda da ilk yarıda çok hata yapan Boffin engeline takıldılar.
Colman’ın muhteşem oyununun taçlandırılması gerekiyordu. Gökhan son 2 dakikada iki kez yaptı bunu. Önce penaltı yaptırdı 89. dakikada, Colman kalecinin sağından 5. golü attı: 5-0. 90. dakikada Gökhan 3. asistini yaptı, Colman 2. golünü attı: 6-0. Taç yakıştı. Gökhan’a gönderdi alkışlarla sonra tacı. İkisi de haketti.


MAÇTAN NOTLAR...

Doyasıya kolbastı...
Tribünlerdeki 15 bin dolayındaki Trabzonsporlu, belli ki takımlarını ve kolbastı şovu özlemişti. Hollanda etabında Türkiye’ye ertelenen Trabzonspor ile özdeşleşen dans şovu yine Avni Aker’deki yerini aldı. Futbolcularla sevenlerinin buluşması görülmeye değerdi.



41. yıl şöleni resmen başladı
Trabzonspor, sezon açılışını Maastricht karşılaşmasıyla yaparken, aynı zamanda 41. yıl kutlamalarının da resmi startı verildi. Trabzon ve yurt genelinde çeşitli etkinliklerin yapılacağı belirtilirken, organizasyonlarla ilgili açıklama daha sonra yapılacak. Bu arada TS Club gelirlerindeki artış Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’in de katılımıyla kutlandı. Kulüp binasında yetkililer ve yöneticiler, pasta kesti. Şener, “Taraftarımızın ilgisinin daha da artmasını bekliyoruz. Hem camiamız hem de kurduğumuz takım bunu gerçekten de sonuna kadar hak ediyor” ifadelerini kullandı.



İbrahima Yattara geldi ses yükseldi
Karşılaşmanın ikinci yarısının hemen başlarıydı... Stattaki sessizlik bir anda bozuldu, tribünler ayağa kalktı. Çünkü gelen 61 numaranın sahibi İbrahima Yattara’ydı. Standard Liege mücadelesinde sakatlanan ve uzun süredir takımdan ayrı olan Gineli futbolcu, arkadaşlarını yalnız bırakmamak için soluğu Avni Aker’de almıştı. Tribünlerden büyük ilgi gören Yattara’ya herkes ne zaman sahalara döneceğini sordu. Deneyimli futbolcunun bu hafta içinde takımla çalışmalara kontrollü bir şekilde başlaması bekleniyor.

Golcülerin orucunu Umut Bulut bozdu
Trabzonspor’un Hollanda etabında oynadığı 5 maçta da golcülerin rakip fileleri havalandıramaması taraftarları üzmüştü. Ancak dünkü müsabakanın ilk yarısında Umut Bulut çok şık bir gole imza attı. İkinci bölümde sahaya çıkan Gökhan Ünal ise Alanzinho’nun golünde asisti yapan isimdi. Bu arada Engin, Selçuk, Tjikuzu ve Alanzinho başta olmak üzere takımın tamamının form durumu gelecek için ümit verdi. Bu arada hatırlanacağı gibi Trabzonspor, Hollanda’daki kardeş ve pilot kulübü Maastricht’i Avrupa etabında da 3-1’lik skorla mağlup etmişti.


fanatik.ekolay.net