Açıkçası Hidden & Dangerous gibi bir başyapıta imza atan Illusion Software bu oyunu nasıl yapmış hiç anlamıyorum.. Yani, böyle bir oyun niye yapılır ki? Önüne bu oyunun konusu gelen hangi yönetici bu kararı imzalar açıkçası bilemiyorum. Ya müdürün kolasına ilaç karıştırdılar yahut sarhoş edip imzalattırdılar, başka bir açıklaması yok. Çünkü oyunda konu yok!

Aslında Quake 3'te ve Unreal Tournament'te ne kadar konu varsa, bunda da o kadar var. Hesperia namıyla maruf bir ülke sözkonusu, burada birbirine düşman iki klan yaşıyor, bu klanlardan birini seçip zorluk derecesi giderek artan arenalarda rakiplerinizle kapışıyorsunuz. Ancak çarpışmalar tuhaf araçları kullanarak havada gerçekleşiyor! Tuhaf araçlar sözünü ciddiye alın lütfen, çünkü bu araçlar arasında bir çaydanlık bile var..

Büyük ihtimalle yazdığım en kısa inceleme olacak, çünkü oyunda bunun haricinde gerçekten bir şey yok. Başlarken kullanabildiğiniz araç uçan bir halı, mermileriniz çok güçsüz, manevra kabiliyetiniz sınırlı vs. vs.. Arenalardaki çarpışmaları kazandığınızda belli miktarda bir para kazanıyorsunuz, bu parayla aracınızı upgrade etmeniz, yeni silahlar takmanız hatta tamamen yeni bir araç almanız da mümkün ki, bu araçlar arasında zeplinler, şahinler, balonlar ve türlü akla ziyan ıvır zıvır bulunuyor. En son arenadaki maçı kazandığınızdaysa, klanınız galip gelmiş oluyor, ha öyle olunca ne oluyor hiçbir fikrim yok çünkü oyunu üç saatten fazla oynayamadım.

Quake veya Unreal'de de bir hikaye yoktu, ama kendinizi kaptırıp bir sonraki arenada ne var, oyunun sonunda ne olacak diye merak ediyordunuz. Çünkü hikaye olmasa bile arenalar muhteşemdi, botlar bazen insanlardan bile daha iyi savaşıyordu ve müthiş hızlı ve keyifli bir oynanış vardı. Bunda upgrade, yeni araçlar gibi özellikler olmasına rağmen kendinizi kaptırmanız imkansız, çünkü arenalar hiçbir şeye benzemiyor, botlar saniye başı size küfretmekten başka bir iş yapmıyor, üstelik kesinlikle sıkıcı, zor ve keyifsiz bir oynanışı var. Aracınızı kontrol etmek inanılmaz zor, havada geçen bir çarpışma sözkonusu olunca en iyi kontrol aletinin joystick olduğunu düşünüyorsunuz ama maalesef yanıldınız, çünkü oyun joystick tanımama konusunda ısrarlı. Ne options altında joystick seçeneğini bulabildim ne de oyun joystick'imi otomatik olarak tanıdı. Hadi diyelim bu benim beceriksizliğim, joystick'i tanıtamadık.. Oynadıklarım arasında mouse'la oynaması en zor olan oyun herhalde buydu, ki ben FreeSpace'i bile klavyeyle bitirmiş adamım.. Nişan almak, sağa sola dönmek, belli bir yöne doğru ilerlemek gerçek bir işkence, sık sık merminiz bitiyor, havada uçuşup duran cephane kutularını toplayarak mermi almak zorundasınız ama bu mümkün olamıyor çünkü rakipleriniz taa stratosferden falan sizi tek atışta indirebiliyor, oysa siz onları hedefleyemiyorsunuz bile. Kullandığınız silahlar gülünç ve yetersiz, bu tipte bir oyun içinse tamamen kullanışsız. Pek çoğu ancak yakın mesafelerde etkili olabiliyor oysa bir rakibe o kadar yaklaşmanız mümkün değil, çünkü hepsi de manevra kabiliyeti yüksek araçlar ve etkili silahlar kullanıyorlar, sizin elinizde taş atan bir sapan varken (hakkaten var) onlarda bir sürü ok atan yaylar var ki, yazarken bile komiğime gitti durun şurda sinir krizine gireyim biraz, şimdi düzelirim..

Tamam doktor bey, bi daha hastalarla alay etmiycem.. Elektro şoktan çıkanlara Kentaki Frayd Çikın benzetmesi de yapmıycam, lütfen çözün şu gömleği.. Ellerim arkadan bağlıyken yazı yazamıyorum ama.. Teşekkür ederim.. Ne diyoduk, kontroller berbat.. Grafikler ilk bakışta fena değil, ama arenalar o kadar kullanışsız ki muhteşem bile olsalar farketmiyor. Fonda sürekli çalan ve kulağınızın ırzına geçmeye azmetmiş tuhaf bir müzik var ki, ilk beş dakikadan sonra derhal hoparlörü kapatmanızı tavsiye ediyorum. Multiplayer yönü de mevcut ancak sanıyorum bir server'a bağlanıp oynamak için başkalarının gelmesini bekleyenler hala bekliyordur.. İsteğe göre anında çatışmaya girebileceğiniz skirmish modu da mevcut ve dahası bununla tüm arenaları görüp tüm araç ve silahları kullanabiliyorsunuz ama inanın bu haliyle bile keyifsiz. Ne yaptığınız, niye yaptığınız kesinlikle belirli değil ve bir süre sonra gidip artarda üç bölüm Televole izler, daha az acı çekerim diye düşünmeye başlıyorsunuz. Daha fazla bir şey yazamayacağım çünkü hem yazacak bir şey yok hem de klavyeye yazık.. Şimdi hep beraber tekrarlıyoruz, neymiş? Kesinlikle u-zak du-ru-yo-ruuz!